| 21 Ağustos 2013 |
Boluspor Teknik Direktörü Ali Beykoz, Boluspor'un medyadan sorumlusu yöneticisi Erkan Bektaş'la birlikte haftalık basın toplantısı düzenledi. Beykoz, zaman zaman sinirlendi, ‘Böyle olmamalı’ dedi ancak söylediği en anlamlı söz de, “Benim herkese ihtiyacım var’ ifadeleri oldu.
Gazetecilerden daha dikkatli olmalarını isteyen ve Boluspor Teknik Direktörü Ali Beykoz, gazetecilere yaptıkları işten dolayı saygı duyduğunu ifade ederek, üstü kapalı olarak bazı kesimlere gönderme yaptı. Beykoz, “Ortada kazandığımız bir maç var. O maçın sonrasında bile samimi olmayan yazılar çıktı. Her Çarşamba oturup burada konuşacağız. Ama bunu ‘Bir kenara çekilelim, gitmesini ya da kalmasını nasıl sağlayalım’ diye değil. O zaman herkes burada buluşacak. Sorgulamak adına değil bilgilenmek adına konuşacak. Sorularını soracak. Samimi olmayan yaklaşımlar karşısında gerçekten üzüntü duyarım. Umarım üzerine alması gerekenler bu sözleri almışlardır” dedi.
“ÖNCE BENİ DİNLEYİN SONRA…”
Beykoz, “Gazetecilere saygı duyuyorum. Girdiğim ortamlarda bugüne dek hiçbir gönül kırgınlığım olmamıştır. Herkesle iyi ilişkilerim olmuştur. Ben bu memleketin evladıyım. Bolu’da yaşayan biriyim. Sorumluluklarımın farkındayım. Benim herkese ihtiyacım var. Basınımızda çıkan yazıları yakından takip ediyorum. Hepsine de saygı duyuyorum. Basınımızın desteğine, taraftarımızın desteğine ve yönetimimin desteğine ihtiyacım var. Bende insanım. Ben basınımızda çıkan yazılarda biraz dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu konuda rica ediyorum. Benim söylediklerimin önce dinlenip, sonra hareket edilmesi lazım” diye konuştu.
“HEPİMİZ ÜZÜLÜRÜZ”
“Şimdiye kadar 1 maçı geride bıraktık. Mütevazi bir kadroyuz. Boluspor genç futbolcuları muhafaza etmiştir. Kadro darlığı var mıdır? diye sorarsanız yıllık planlama içerisinde vardır. Hayatımda alacağım en büyük hediye takımımızın şampiyon olmasıdır. Boluspor’u en iyi şekilde çalıştırıp en iyi yerde bitirmek istiyorum. Bunun nereye ne şekilde gideceği sizlerin değerlendirmelerine bağlı. Bu takıma kötü bir şey olduğunda ben üzülürüm, siz üzülürsünüz, hepimiz üzülürüz. Bizler hepimiz bu memlekette büyük bir sorumluluk taşıyoruz. Bu sorumluluğu şerefimizle, haysiyetimizle, bilgimizle ve becerimizle taşıyacağız. Bu sorumluluk ne kadar bana aitse, bir o kadarda sizlere ait.”
