| 20 Aralık 2011 |
CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Cezayir'de Fransa devleti tarafından gerçekleştirilen eylemlerin soykırım olarak kabul edilmesi, bu eylemlerin hatırlanması amacıyla her yıl 8 Mayıs gününün anma günü olarak kabul edilmesi ve söz konusu soykırımı inkâr edenlerin cezalandırılması için kanun teklifi verdi CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Cezayir'de Fransa devleti tarafından gerçekleştirilen eylemlerin soykırım olarak kabul edilmesi, bu eylemlerin hatırlanması amacıyla her yıl 8 Mayıs gününün anma günü olarak kabul edilmesi ve söz konusu soykırımı inkâr edenlerin cezalandırılması için kanun teklifi verdi.
CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan, TBMM Başkanlığı'na, Fransa'nın Cezayir ve Ruanda Halkına Yönelik Soykırımı Hakkında Kanun Teklifi'ni sundu.
-TEKLİF NE GETİRİYOR?-
Teklife göre, Cezayir'de Fransa devleti tarafından gerçekleştirilen eylemler soykırım olarak kabul edilecek, bu eylemlerin hatırlanması amacıyla her yıl 8 Mayıs günü anma günü olarak kabul edilecek ve söz konusu soykırımı inkâr edenler cezalandırılacak.
-5 YILA KADAR HAPİS CEZASI-
Teklif, Cezayir halkına yönelik soykırımın, 8 Mayıs 1945 tarihinden başlayarak Fransa devleti tarafından Cezayir'de, Cezayir halkına yönelik olarak gerçekleştirilmiş olan insanlık dışı eylemler olarak öngörüyor.
Teklife göre, Fransa devleti tarafından Cezayir'de gerçekleştirilen eylemlerin hatırlanması amacıyla her yıl 8 Mayıs günü "Cezayir Halkına Yönelik Soykırımı Anma günü" olarak kabul edilecek. Anma etkinliklerinin esasları hakkında Dışişleri Bakanlığı'nca ayrıca yönetmelik yayınlanacak.
Türkiye Cumhuriyet'i hudutları içerisinde, her ne şekilde olursa olsun doğrudan ve dolaylı olarak Fransa tarafından Cezayir'de gerçekleştirilen soykırımı inkâr edenler hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak.
-GEREKÇE-
Teklifin gerekçesinde, Cezayir'in 1830 yılında Fransız kolonisi olduğu belirtilerek, "Bu tarihten Cezayir'in 1962'de bağımsızlığına kadar geçen süre zarfında belli dönemlerde şiddetlenen birçok direniş olmuştur. Fransa, Cezayir'i Fransızlaştırma kararını çok sert uygulamalarla gerçekleştirmeye çalışmıştır. Direnişi kırmak için askeri, kültürel, dini ve siyasi asimilasyon politikaları uygulamıştır" denildi.
Fransa'nın, direniş ne kadar kuvvetli olduysa halkın üzerinde uyguladığı şiddet ve vahşet de o kadar katlanarak sürdüğüne işaret edilen gerekçede, şöyle denildi:
"Bağımsızlık savaşı boyunca idamlar, geniş çaplı tutuklamalar, Nazi kamplarını aratmayan alanlar oluşturulmuştur. 1830 yılından 1962 kadar ki 132 yıllık bağımsızlık mücadelesinde yaklaşık 1.5 milyon Cezayirli katledilmiştir. Fransızların yaptığı en büyük katliamlardan biride 8 Mayıs 1945'de Setif ve Guelma'da 45 bin kişinin öldürülmesiyle sonuçlanan katliamdır. Bu tarihte Fransız ordusu ayrım gözetmeden karadan ve havadan hedef göstermeden halkın üzerine bomba yağdırmıştır. Fransa Afrika ülkelerinden Ruanda'da da 1994 yılında Haziran-ağustos döneminde 1,4 milyon Tutsi ve ılımlı Hutu'nun ölümüyle sonuçlanan soykırımda da aktif rol oynamıştır."
Uluslararası hukukta mütekabiliyet ilkesinin geçerli olduğuna dikkat çekilerek, "Fransa'nın 132 yıl süren kanlı işgalinin bilançosu olan 1,5 milyon Cezayirlinin soykırıma uğraması, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde çıkartılacak bir yasa ile kabul edilmesi zorunlu bir hal almıştır. Yapılacak düzenleme ile Afrika'da insanlık tarihinin en büyük katliamlarını gerçekleştiren Fransa'nın uluslararası alanda da hak ettiği karşılığı görmesi adına önem arz etmektedir" denildi. - Ankara
