7 Mayıs 2019 |
Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, işçiler konusunda kendisini vicdanlı olmaya davet eden AK Parti'li Belediye Meclis Üyesi ve Hak-İş il temsilcisi Hacer Çınar'a sert tepki gösterdi. Özcan, "Vicdana davet edecekseniz bundan önceki belediye başkanına söyleyeceksiniz, AK Parti'nin mevcut il başkanına söyleyeceksiniz" dedi. Özcan ayrıca, Hacer Çınar'dan belediye meclis üyeliği ile sendika temsilciliği arasında tercih yapmasını ve birinden istifa etmesini de istedi
Bolu Belediye Meclisi'nin dün akşam gerçekleşen Mayıs ayı toplantısında işçi çıkartılması konusu damga vurgu. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, 97 temizlik işçisinin işten çıkartılmasını siyasi malzeme haline dönüştüren ve kendisini vicdanlı olmaya davet eden AK Parti'li Belediye Meclis Üyesi ve Hak-İş il temsilcisi Hacer Çınar'a tepki gösterdi.
"BENİM VERDİĞİM TARİH ÇOK NET"
Özcan, "Vicdana davet edecekseniz bundan önceki belediye başkanına söyleyeceksiniz, AK Parti'nin mevcut il başkanına söyleyeceksiniz. Bu kişilerin tek tek kimlerin referansı ile alındığını biliyorum. İçinde AK Parti'lisi, CHP'lisi var mı diye bakmadım. Ama kimin referansıyla, kimin talimatıyla, hangi tarihte işe başlatıldığını biliyorum. Benim verdiğim söz, tarih çok net" dedi. Özcan ayrıca, Çınar'dan belediye meclis üyeliği ile sendika temsilciliği arasında tercih yapmasını ve birinden istifa etmesini de istedi.
ÇINAR'A TEPKİ GÖSTERDİ
Belediye Başkanı Tanju Özcan, 97 kişinin çıkartılmasını gündeme getiren AK Parti'li Meclis Üyesi ve Hak-İş İl temsilcisi Hacer Çınar'a tepki gösterdi. Çınar'a 'Siz işveren misiniz işçi misiniz?' diye soran Belediye Başkanı Özcan, Çınar'ın 'İşçi savunucusuyum' cevabı üzerine "Öyle mi? Hem meclis üyesisiniz, işveren sıfatınız var. Meclis üyesi demek işveren demektir. Şuna karar vermeniz lazım. Bir, sendika başkanlığı yapacaksanız belediye meclis üyeliğini bırakın. Belediye meclis üyeliği yapacaksanız da sendika başkanlığını bırakın" sözleriyle Çınar'a tepki gösterdi.
"BOLU'DA OTURMAYANLAR İŞE BAŞLATILMIŞ"
Çınar'ın duygu sömürüsü yaptığını söyleyen Özcan, işçi çıkarma olayını tüm çıplaklığıyla anlatarak, "İki, ya hu ne hakla duygu sömürüsü yapıyorsunuz? Bu garibanları seçime birkaç gün kala, hatta 1 Nisan'da işe başlatıyorsun. Arkadaşlar bilin bu işçilerin yüzde 90'ı son iki ay içerisinde alınmak üzere, hatta bazıları 1 Nisan'da alınmak üzere tamamı belediye şirketinde başlatılmış.
"KANDIRMAYIN İNSANLARI"
Belediye şirketinin yapısını bilmek lazım. Bir, belediye şirketi kendi işçileri var. İki, KYK ile gelen taşerondan devredilen 600'ün üzerinde işçi var. Şimdi KYK ile gelen, kanunla gelen işçilerin parasını yasa gereği belediye ödüyor. 660 kişinin parasını ve sigortasını ödüyor. Şimdi sen önüne geleni belediyenin hali ne olacak diye hiç düşünmeden işe başlatmışsın. Hatta Bolu'da oturmayanları bile çağırıp belediye şirketinde işe başlatmışsın. Peki belediye şirketinde çalışanların maaşlarını belediye ödeyebiliyor mu? Hayır ödeyemiyor. Arkadaşlar burada belediye çalışanı 70 kişi varken üzerine birden 2 ay içerisinde 100 kişi eklemişsiniz. Sonra ne olmuş biliyor musunuz? Orda işçi savunuculuğu niye yapmıyorsunuz? O 600 kişinin maaşları ve sigortaları belediye tarafından yatırılmış ama o şirket yöneticileri kendilerine baskıyla aldırılan bu insanların sigorta primlerini yatırmamış bu maaşları ödeyebilmek için. 15 Nisan'da maaşları ödeyebilmek için neler çektiğimi biliyor musunuz? Belediye bütçesinden hukuken aktarım yapamıyorsunuz. Dolayısıyla kandırmayın insanları" dedi.
"97 İŞÇİDEN 67'Sİ HİÇ BİR ŞEKİLDE İTİRAZ ETMEDİ"
"Size enteresan bir şey söyleyeyim mi? O 97 kişi içerisinden 67 tanesi hiçbir şekilde itiraz etmedi. Çünkü neden böyle olduğunu iyi biliyor. Herkes biliyor! Oradaki garibanlar var, onlara sizden çok ben üzüldüm. Onlarla ilgili önümüzdeki dönemde gerekeni de yapacağız zaten. Ama siz o garibanları oraya çadır kurarak yağmurda çamurda bekletiyorsunuz kendiniz de sendika ağalığı yapıyorsunuz. Var mı böyle bir adalet? Yani birini adalete, vicdanlı olmaya, utanmaya davet edecekseniz önceki belediye başkanından ve şuan ki AK Parti yöneticilerinden başlamalısınız. Ayıptır. Dolayısıyla ben neyin üzerine yemin ettiğimi çok iyi biliyorum. Ben inançlı bir insanım. Sözlerimin tamamının arkasındayım. Gerek sözlü gerekse yazılı belgemi iyi okuyun."