| 3 Şubat 2014 |
Bolu Şampiyon Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Çelik, aylardır kan kaybeden Boluspor’un teknik heyeti ve yönetimine sert eleştirilerde bulundu. Besim Durmuş’un bu takımın aradığı teknik adam olmadığını söyleyen Çelik, basını umursamaz tavırlarıyla dikkat çeken yönetimi de sert dille eleştirdi.
Macerayı bırakın!
Haftalardır kabuğuma çekildim, Boluspor’u izliyorum. Hem takım, hem yönetici, hem taraftar hem de basın ne yapıyor diye gözlemliyorum. Ancak gördüğüm şu ki alt lige doğru yaklaşıyoruz. Kimse durumun ciddiyetinin farkında değil.
Bizde zorlu 1461 Trabzon maçında takımı çıplak gözle izlemek için Trabzon’daydık. İç sahadaki zayıf takım, dışarıda ne yapıyor bakalım dedik. İlk 20 dakikada goller yağmur gibi geldi. Sonrasını anlatmaya bile gerek yok. Klasik Boluspor, 5 gol de atsa kalesinde 5 gol göreceği bir maç çıkardı.
Yalnız durum daha farklı. Bugüne kadar Boluspor’u ikinci sınıf görenler yüzünden bu hallere düştük. Kadroya baktığımda sezon başından bu yana, “Takım küme düşer” dediğimde yönetici ağabeyler köpürüyordu. Gelinen nokta her şeyi özetliyor.
Trabzon deplasmanında İsmail Haktan’ın kişisel becerileriyle goller bulduğumuzu herkes gördü. Onun dışında takım üç pas yapamaz hale gelmiş. Trabzon basınının tribündeki konuşmalarını dinledim. Biri “Bolu’ya ne olmuş? Adamlar üç pas yapamıyor. Bunlar küme düşer?” derken, başka bir Trabzonlu gazeteci ise, “Arkadaşlar Bolu düşmesin. Onlar bize lazım. Bizim bölgemizin takımları düşmesin” diyor. Dondum kaldım. Ben de işi kardeşliğe vurup, “Düşmesin tabi, Karadeniz büyük bir takımını daha kaybetmesin” deyip geçtim. İşin rezilliğini siz düşünün!
Ayrıca, geçtiğimiz haftalarda Besim Durmuş’un hocalığından şüphe etmeye başladığımı söylemiştim. Trabzon maçından sonra net olarak şüphe duydum. Alp ve Alican’ın oyundan alınmasına akıl sır erdiremedim. Bugüne kadar hep ikinci sınıf teknik adamları Boluspor’un başına geçirenler, takımı ne kadar önemsediklerini gösterdiler. Bu tutum, “takım ligde kalsın yeter” demekten başka bir şey değildir.
Birkaç söz de yeni yönetime söylemek istiyorum. Şimdi bunları söyleyince yönetici ağabeyler kızacak. Twitter’larda, facebook’larda dedikleri gibi, “Her şeyi çok biliyorsanız siz alın, siz yapın. Biz para veriyoruz. Yok efendim biz ailemizi bırakıyoruz” diyecekler. Malum, tahsilli bir yönetimimiz var. Hepsi üniversite mezunuymuş. Sanki üniversite mezunu olup da takımı KPSS’ye mi hazırlayacaksınız? Üniversite sınavlarına mı sokacaksınız? Biz de üniversite okuyoruz ne olacak şimdi? Mezun olunca bizde mi müneccim olacağız!
Geçtim üniversite mezununu, adamların havasından geçilmiyor. Bugüne kadar Boluspor Kulübü’nün bir tane deplasmanına gitmeyen adamlar, yönetici olmuş da selam bile vermiyorlar. Biz sizin gibi havalıları çok gördük. Niceleri geldi, geçti. Sizi bu kulübe zorla kimse yönetici yapmadı. Boğazınıza sarılıp, “Takım küme düşecek, alın kurtarın” diyen de olmadı. Kendiniz “gelin, güvey” oldunuz.
Ayrıca yönetim için söylediğim bu sözler de genelini bağlamıyor. Bazı kendini bilmezlere söylüyorum. Hiçbir tecrübesi olmadan belli bir makama görevlendirilen adamın geçilmeyen havasından bahsediyorum. Kendinize macera aramayı bırakın. Varsa bir sıkıntınız, basından kaçmak yerine oturun paylaşın. He, “Bizim basına ihtiyacımız yok” diyorsanız da siz bilirsiniz. Takım kümeye gidiyor, kümeye! Bırakın böbürlenmeleri omuz omuza verelim. Kendiniz her şeyin üstesinden gelemezsiniz.
