| 26 Ocak 2021 |
CENKA Mimarlığın sahibi Nurullah Avcı Bolu’da artan yapılaşmanın yanı sıra estetik bütünlüğün korunması gerektiğine dikkat çekti. Avcı, yeni yapılarda mimari zıtlığın uyumsuz bir görüntü oluşturduğunu ve Bolu’da şehrin öne çıkan cadde ve sokaklarında mimari uyumun mutlaka sağlanması gerektiğini söyledi.
CENKA Mimarlık Nurullah Avcı tarafından Bolu’da yeni bir mimari çözüm ortağı olarak hizmet vermeye başladı. İsmini aslında bir ahde vefa örneğinden alan CENKA mimarlık, inşaat işinin içinde doğan ve giderek kurumsallaşan bir yapının parçası. Bolu’nun toplumsal ve sosyal gelişimini dikkatle takip eden Avcı, şehrin estetik bütünlüğünün oluşturulması ve korunması gerektiğinin altını çizdi. Bolu Belediye meclis üyesi ve Bolu’nun sevilen iş insanlarından Akkent Yapı’nın sahibi Kamuran Avcı’nın kardeşi Nurullah Avcı CENKA mimarlığın nasıl doğduğunu ve mesleğe bakışını anlattı.
BÜTÜN PROJELERİMDE BİR ANLAM BÜTÜNLÜĞÜ OLUŞTURUYORUM
Mimarlık fakültesinden mezun olduktan bir süre sonra İstanbul’da çalıştım. Yeterince tecrübelendiğimi düşündükten sonra CENKA mimarlığı kurdum. Mimarlık mesleğine bakış açımda eski ve yeni mimarlık anlayışının takip edilmesi gerektiğini düşüyorum. İki bakış açısından bir harmanlama yaparak bir yöntem oluşturmanın doğru olduğunu düşünüyorum. Bu durumda yeni mimarlık anlayışını nasıl tarif ettiğimiz çok önemli. Yeni mimarlık bina cephesinde kullanılan kompozitten ibaret değil. Eski mimarlık süslü kolonlardan ibaret değil. Bu iki anlayışla ilgili gerekli araştırmalarımı yaptım ve yapmaya devam ediyorum. Eski mimarlık anlayışı ile ilgili kastettiğim durum mesleğinde 30 yılını geçirmiş bir meslektaş büyüğümüzle ilgili değil, benim burada kastım mimarlık akımlarıyla ilgili. Her dönemin kendine ait bir takım alışkanlıkları ve öne çıkan malzemeleri olabiliyor. 2020 yılı için görebildiğim bence en büyük eksiklik ya da hata bina cephelerinde rastgele kullanılan kompozitler. 20 sene evvelde bina cephelerinde rastgele kullanılan mozaikler vardı. Bu durumda şuan aynı. Dönüp baktığımızda o mozaiklerin mimari açıdan hiçbir anlam ifade etmediğini görüyoruz. Aynı şekilde şuan cephelerde kullanılan rastgele kompozitler de bir anlam ifade etmiyor. Geçmiş dönem akımlarının bazı emarelerini şuan yeni imalatlarda özenti olarak görebiliyoruz. Barok dönemine ait öğelerin yeni cephe binalarında rastgele kullanıldığını görüyoruz. Maalesef doğru kullanılmadığı için bir bütünlük oluşturmuyor. Fakültede okurken bize öğretilen bilgilerin beklide en önemlisi her çizginin bir dili vardır. Bizimde mimar olarak çizdiğimiz her çizginin oluşturduğumuz her mekânın bir anlamı olması gerekir. “Şekil olsun diye yaptım” gibi bir açıklamayı kabul etmez bizim mesleğimiz. Yaptığım bütün projeleri bu sebeple bir anlam bütünlüğü içinde oluşturmaya çalışıyorum. Her mimarlık eğitimi almış meslektaşıma bu ilke öğretilir. Ama zamanla işin kolayına kaçılabiliyor. Biz CENKA Mimarlık olarak hayata geçirdiğimiz projelerde işin kolayına kaçmadan anlam bütünlüğü için uğraşıyoruz.
MİMARİ BİR BÜTÜNLÜK YOK
Bolu Ankara İstanbul Ankara arasında bir şehir olmasına rağmen hala potansiyelini yakalayamadığını düşünüyorum. İçinde yaşadığımız bu güzel şehrin her Bolulu gibi bizde hak ettiği noktada olmasını istiyoruz. Son dönemde artan yapılaşmada ortaya çıkan belki de en büyük yanlış ya da uyumsuz görüntü imal edilen binalarda herkesin kendi doğrusu üzerine bir yol izlemesi. Tabi bu duruma kimsenin itiraz etme hakkı yok. Ancak mimari bir bütünlük yok. Burada devreye girmesi gereken aslında sadece Bolu’da değil şehirlerde estetik kurullar var. Anadolu’da her belediye estetik kurullar oluşturmaya başladı. Estetik kurulların burada önemli bir görevi var. Estetik kurulların görevi geleni onaylamak olmamalı. Bir bütünlük sağlanmalı. Örneğin Beyoğlu’na baktığınızda bir bütünlük var. O zamanda bu konuda bir kural kaide yoktu ama bütünlük var. Şimdi bir sokağın içinde yer alan yeni iki binaya baktığımızda çok ayrı renkler çok ayrı binalar görebiliyoruz. Buda uyumsuz bir görüntü oluşturuyor. Ya da yan binanın mimarisinde özenip yapamayanlar oluyor. Özellikle şehrin belirgin caddelerinde merkezi caddelerde daha sert kural kaidelerle bu bütünlük sağlanabilir diye düşünüyorum. İzzet Baysal Caddesi şuan bir karmaşa riski ile karşı karşıya. Mimari bütünlük caddede sağlanmalı. Meydanda yapılan renkli ışıklandırmalar ya da başka düzenlemelerle bu mimari bütünlük sağlanamaz. Daha farklı çözüm önerileri getirmek gerekiyor. İzzet Baysal Caddesi’nde imal edilen yeni binaların cephelerine ve olan bina cephelerine müdahale edilmeli. Birde bu türlü şehrin en önemli noktalarından birinde yer alan caddelerin yekpare betondan olmaması gerekir.
TARIMSAL ARAZİLERİ KORUMAMIZ GEREKİYOR
Konut sektöründe ciddi değişimler yaşanıyor. Özellikle pandemi sonrasında insanların daha bireysel yönelimlerin içinde olduğunu müstakil konut tercihlerinin arttığını görüyoruz. Korona ve sosyal medyanın etkisi ile belki bu döneme kadar görülmemiş bir bireysellik ön plana çıkıyor. Bundan sonra konut sektöründe önemli olan bence iki konu var, ilki tarım alanlarının korunması gerekiyor. Tarımsal alanların azalması hepimizin felaketi olur. Ünlü bir söz vardır doğayla savaş halindeyiz kazanırsak kaybedeceğiz. Bizim doğayla savaşmamamız gerekiyor. Tarımsal arazileri korumamız gerekiyor. Özellikle yeni dönemde yapılan villa projelerinde doğayla barışık insanların toprakla temas edebilecekleri türde projelerin üretilmesi gerekiyor.
BU GÜNDEN DOĞRU KARARLARIN VERİLMESİ YARIN ADINA ÇOK ÖNEMLİ
Tarım alanları korunmalı ama şehir giderek büyüyor. Şuan ofisimin önünde kapatılan bir sulama kanalı var. Bu kanal daha önce tarım arazilerini sulamak için yapılmış, şuan bu kanal bir anlam ifade etmediği için kapatılıyor. İnsan sayısı artan bir şehrin farklı alanlarda konut arayışına girmesi normaldir. Şuan Bolu’da kullanılan alanların ciddi bir problem oluşturduğunu düşünmüyorum ama bundan 5 yıl sonra bu konuda bir sıkıntı yaşanmayacağına ilişkin bir kesinlik yok. Bu konuda yanlış bir takım sonuçların ortaya çıkmaması için bu günden doğru kararların verilmesi yarın adına çok önemli.
CENKA HAYAL ETTİĞİM BİRLİKTELİĞİ VE KURUMSALLIĞI TEMSİL EDİYOR
Ben mimarlık fakültesine gitmeden evvel de inşaat işi aile işi olduğu için sektörünün içindeydik. Üniversite hayatımın başladığı noktada ve öncesinde Akkent Yapı’nın, Kamuran Ağabeyimin tecrübelenmem konusunda çok ciddi desteğinin olduğunu söyleyebilirim. Yerinde imalat konusunda bütün süreçlerde yer aldım. Bu durumu tecrübe etmem benim CENKA Mimarlığı çok daha avantajlı şartlarda kurmama olanak sağladı. Benim meslek hayatıma dokunan en önemli kişilerin ağabeylerim olduğunu söyleyebilirim. Aile işimiz zaman içinde daha kurumsal hale gelerek saha ve sorumluluklarla ilgili işlerin çok daha doğru şekilde ilerlediğini gördüm. İçinde olduğum zaman içinde anlamamıştım ancak meslek tercihimin ardından geldiğim bu noktada bu süreçleri içinde olmak bana çok ciddi bir avantaj sağlamış. Üniversitede uygulama projesi derslerinde belediyeye sunum yapar gibi projelerimizi hazırlardık. Bu sunumu da bir isme göre yapmamız gerekiyordu. Yaklaşık 3 sene evvel böyle bir işyerim olsa adı ne olabilir diye düşündüm ve CENKA ismi aklıma geldi. Benim hayal ettiğim birlikteliği ve kurumsallığı temsil eden güzel bir isim oldu. Mesleki kariyerime katkı sağlayan değerli büyüklerime çok teşekkür ediyorum. Onların bana gösterdiği yolu CENKA Mimarlık adıyla taçlandırmak benim için çok anlamlı oldu. İnşallah CENKA istediğim, hedeflediğim noktaya ulaşır. Şehirdeki tüm meslektaşlarımın meslek hayatlarında başarılı bir yıl geçirmelerini diliyorum.
