| 2 Temmuz 2020 |
ÖZEL HABER: Sevgi PİLGİ
Bolu’nun tarihi mekanlarından Taşhan’da sobacılık işiyle uğraşan Bolu’nun sevilen ismi 63 yıllık esnaf olan İsmail Özdemir, kentte sobacılık mesleğinin bittiğini ifade ederek, “Şuan Bolu’da bu işi yapan kimse yok. Bunun sebebi bu alanda yetişen çırak yok, çalışacak ocak yok. Bakırın şimdi ne alıcısı ne satıcısı ne de tüketici kalmadı. Eskiden herkesin elinde bakır vardı. Ama şimdi alan yok” dedi.
Bolu’da Taşhan’da bulunan dükkanında hizmet veren sobacı İsmail Özdemir, 12 yaşında başladığı bu mesleği 1957 yılından itibaren sürdürüyor.
Bu mesleği seçmenin kendi tercih olduğunu belirten Özdemir, “12 yaşındayken okuldan çıkıp çıraklığa başladım. Sonra askere gidip geldim, 1969 yılında Yukarı Çarşıda bir dükkan açtım. Orada bir yıl kaldıktan sonra da şuan kaldığım yere geldim. O günden bugüne sobacılık, kalaycılık, bakırcılık işlerini yaptım. 63 yıldır bu dükkânda çalışıyorum. Eskiden bütün bakırcılar, kalaycılar buradaydı. Burada İzzet Baysal’ın binası vardı, yıkıldı. Sobacılar, bakırcılar vardı, sonra esnaflar dağıldı, başka yerlerde dükkân açtılar” şeklinde konuştu.
“MESLEKTE SON GÜNLERİM”
1985 yılına kadar Bakırcılık, sobacılık ve kalaycılık işiyle uğraştığını belirten Özdemir, “Eskiden bu ürünlerin hepsini elimizde yapardık. Şuanda hazır alıyoruz. Artık Bolu’da bu işi yapan kimse yok. Bunun sebebi bu alanda yetişen çırak yok, burada ocak yok. Eskiden İbrik falan yapardık. Bizden sonra bu İbrikçilik işi Gerede’ye geçti. Şimdi Gerede’de de bu iş bitti. Burada ocak kuramıyorsun, ocakla dükkanın farklı yerde olması gerekiyor. Merkezde benden eski bu işi yapan kimse yok. Ben de zaten şuan dükkanda koşullar olmadığından hazır ürünler satıyorum. Benim de meslekte son günlerim, yakın zamanda bu işi bırakacağım. Benim yetiştirdiğim çıraklar farklı yerlere yöneldi. Ben 1949’da ustamın yaptığı ibriği hala saklıyorum.
Eskiden şimdiki gibi sobalar yoktu. Elde yapılan sactan yaptığımız kara sobalar vardı. Soba kazanı vardı. Karşı Taşhan’da ocağım vardı. Orada gece çalışırdım, gündüz de dükkanda çalışırdım. Orada bakırcılık da yapardım. Şimdi kalorifer falan çıktı. Bu meslek büyük emekler ister. Kış gelir sobacılıkla uğraşırsın, Sobacılık, kalaycılık hemen olacak bir iş değil. ” dedi.
“ESKİDEN HERKESİN ELİNDE BAKIR VARDI”
Bakır tencerede yapılan yemeğin farklı olduğunu belirten Özdemir, “Bakırın lezzeti hiçbir şeyi tutmaz. Şimdiki yeni nesil bunları bilmez. Teflon, porselen, alüminyum alıyorlar. Ama sıhhat açısından bakır daha ideal. Merkezde kalayı kullanan yoktur. Kentte varsa bile Bolu’nun köyünde ya da yaylada kullanılıyordur. Müşteri burada benden en çok bakır istiyor. Ben müşterinin tadıyla yemek yemesini istiyorum Bakır kaliteli oluyor. Bu işler bizim zamanımızda tamamen el işiydi sonra fabrikasyon başladı. Şimdi tencere gibi ürünleri fabrika yapıyor ama tencerelere çekiçle şekil verme işini yine biz yapıyoruz. Mutlaka bu işe el değecek. Bakırın şimdi ne alıcısı ne satıcısı ne de tüketici kalmadı. Ama eskiden herkesin evinde mutlaka bakır vardı. Ama şimdi alan yok. Bu iş bitti. Türkiye’de de azaldı. Türkiye’de sadece turizm için Maraş, Antep gibi yerlerde yapılıyor” ifadelerine yer verdi.
