VEFAT HABERLERİZİYARETÇİ DEFTERİKÜNYEİLETİŞİM
   

ESKİ İMAR MÜDÜRÜ MAHKEMEDE İFADE VERDİ

25 Temmuz 2017

.....................

FETÖ’nün Bolu’daki Çatı Davası devam ediyor. Bolu Belediyesi’nde 2013 yılı 2014 yılı arasında İmar Müdürü olarak görev yapan Settar Topaç, hakkındaki terör örgütü üyeliği suçlamalarını reddetti. Settar Topaç’a, “Fethulah Gülen Nazım’ın hasretini giderdi” şeklindeki facebook paylaşımı soruldu. Topaç, “Bu paylaşım 2014’te yapılmış görünüyor. Çok fazla sosyal medya kullanan biri değilim. Bu paylaşımı ne sebeple yaptım bilmiyorum”  şeklinde savunma yaptı. Topaç eşi ile ilgili iddiaya “Eşimi AİBÜ’ye usulsüz şekilde yerleştirdiğim iddiası ile ilgili olarak böyle bir durum söz konusu değildir” dedi.

Karaçayır Nikah Salonu’nda görülen davaları yakından takip eden Bolu Takip Gazetesi muhabiri Ebru Eyvazoğlu’nun haberine göre, 11 aydır tutuklu bulunan Bolu Belediyesi eski İmar Müdürü Settar Topaç mahkemede ifade verdi.

“BAYRAĞI VE VATANI İÇİN CANINI VERECEK BİRİYİM”

Settar Topaç, “Üzerime atılı olan suçlamaları kabul etmiyorum. Silahlı yada silahsız herhangi bir örgüt üyesi olmadım ve 15 Temmuz gecesi yaşanan hain darbe girişimini kınıyor ve lanetliyorum. Ben bayrağı ve vatanı için canını feda edebilecek yapıda bir insanım. Bu özelliklere sahip olduğum için kendimle gurur duyuyor ancak bu yapıda bir insan olarak örgüt üyeliği suçlaması ile karşılaşmak ve sanık sandalyesine oturmak tarafıma son derece ağır gelmektedir. 09.08 2016 tarihinde gözaltına alınıp 6 gün boyunca insani şartlara uygun olmayan bir ortamda tutulduktan sonra kişilik haklarımız ve masumiyet karinesi yok sayılmak suretiyle basın önünde teşhir edildik ve akabinde Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandık. Bu süreçte kişilik haklarımız, masumiyet karinesi, CMK’nın ilgili hükümleri ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ihlal edildiğini düşünüyorum” diye konuştu.

“2014’Ü HATIRLAYAMAZKEN 2005’İ HATIRLAMASI MANİDAR”

“Aleyhime tanıklığı olan şahıslarla ilgili beyanda bulunmak istiyorum. Ekrem Akbınar 2005’te katıldığı dini sohbet toplantısında benim de yer aldığım doğrultusunda beyanda bulunmuş. Ben bu şahsı tanımıyorum. Bu şahıs 2014 yılına ilişkin kendisine yöneltilen sorulara dahi cevap verememiştir. O döneme ilişkin olayları hatırlayamamışken 2005’te bir toplantıyı hatırlayarak ismimi vermiştir. Bu durumu manidar bulduğumu ifade etmek istiyorum.”

“PLAKETİN BİR ÖNEMİ YOKTUR”

“Serkan Özmarka’yı tanımam. Ancak yargılama sırasında Bankasya’nın ticari bir biriminde çalışan bir şahıs olduğunu öğrendim. Kendisiyle hiçbir şekilde görüşmedim, tanışmadım, çalıştığı bankaya destek amacıyla herhangi bir para yatırmadım. Şahsın bankaya destek olanlara verildiğini iddia ettiği plaketi de almadım. Bu bankanın müdürü olan Mücahit Erdoğdu beyanlarında bahsi geçen plaketin A4 boyutunda bir kağıt parçası olduğunu ve promosyon amacıyla eşe dosta dağıtıldığını ve dağıtılmayan kısmının belediyenin geri dönüşüm birimlerine gönderildiğini beyan etmiştir. Bu da göstermiştir ki bu plaketin bir önemi yoktur ve ben bu plaketi almadım. İddiaları kabul etmiyorum.”

“SAVAŞ YILDIZ PSİKOLOJİK SIKINTILAR YAŞIYOR”

“Savaş Yıldız FETÖ/PDY terör örgütü ile alakalı kişiler arasında olduğumu iddia etmiş. Ben İmar Müdürü olarak görev yaptığım sırada yapmış olduğu inşaatla ilgili İmar Müdürlüğüne gelip benden bilgi alması sebebiyle tanırım. Bunun dışında herhangi bir ortamda bulunmadık. Bu şahısın beni nerede, kimlerle görmüş olduğunun sorulmasını talep ediyorum. Şahsın kendi beyanlarında da yer aldığı üzere psikolojik sıkıntılar yaşayan bir kişilik yapısına sahip olduğunu dikkatlerinize sunmak istiyorum.”

BANKACILIK İŞLEMLERİM OLAĞAN ÖDEMELER

“Benim Bankasya’da 2008 yılında tamamen dini hassasiyetlerim sebebiyle faizsiz bankacılıktan yararlanmak düşüncesiyle açmış olduğum bir hesabım olduğu doğrudur. Bu bankanın faizsiz katılım bankası olması, belediyenin dıt kartının bu bankadan temin edilmesi ve Memursen TOKİ yönetiminin bu bankada açmış olduğu aidat ve yakıt ödeme hesabı, OGS ve KGS uygulamaları ve kızımın okul ücretlerini bu bankaya yatırmam sebebiyle hesabımda çeşitli hareketler gerçekleşmişti. Bilindiği üzere TOKİ yıllık yüzde 20 oranında indirim fırsatları sunmaktadır. Ben bu indirimden yararlanmak amacıyla küçük birikimler gerçekleştirmekteydim. Bu birikimler nedeniyle elden aldığım borç paraları da bu bankaya yatırdığımı kabul ediyorum. Ancak bu bankaya para yatırmam talimat ya da adı geçen bankaya mali destek sağlamak amacıyla gerçekleşmemiştir.”

“İLİN ÖNDE GELENLERİNİN ÇOCUKLARI BU OKULDAYDI”

“Çocuğumun eğitim görmüş olduğu okulun örgüte müzahir olduğu iddiası hakkımdaki suçlamaya dayanak yapılmıştır. Devlet tarafından açılmış ve kontrol altında tutulan, denetlenen yine Milli Eğitim Bakanlığı tarafından teşvik verilen bir okula çocuğumu göndermiş olmamın hakkımdaki suçlamaya dayanak yapılmasını kabul etmiyorum. Ben eğitimi kaliteli olması, ilin önde gelenlerinin çocuklarının bu okula gitmesi ve fen lisesine öğrenci göndermesi, evime yakınlığı ve tam gün eğitim vermeleri sebebiyle tercih ettim. Ve MEB tarafından teşvik veriliyor olması bu tercih sebeplerimden birisiydi. Bu sebeple çocuğumun geleceğini düşünerek yapmış olduğum tercihin terör suçlamasında delil olarak kullanmasını kabul etmiyorum.”

 “DENEME SINAVI İÇİN ZAMAN GAZETESİ ALDIM”

“Zaman Gazetesine aboneliğim yoktur, ancak hatırladığım kadarıyla 2012’de sınavlara girecek olan yeğenim için deneme sınavlarından yararlanabilmesi sebebiyle bu gazeteyi almıştım. Bu dönemde bu gazete tüm devlet kuruluşlarına alınan ve bu kuruluşlarda okunan bir gazete idi. 2012’de yapmış olduğum bu işlemin günümüz şartlarında örgüt üyeliği suçlamasına delil olarak gösterilmesini kabul etmiyorum. Sızıntıya aboneliğim söz konusu değildir. Bu iddianın sehven yapıldığı kanaatindeyim.”

 “EŞİMİN DE YARGILANIYOR OLMASI SUÇUN ŞAHSİLİĞİNE AYKIRI”

Yine eşim FETÖ/PDY terör örgütü üyeliğinden yargılanıyor olması benim aleyhime iddianamede bir unsur olarak gösterilmiş. Bu husus suçun şahsiliği prensibine aykırıdır. Eşim hakkında yapılan yargılamada da benim örgüt üyeliği suçlamasıyla yargılanıyor olmam hususu yer almaktadır. Ben eşim ve kendim adıma bu suçlamayı kabul etmediğimi ve bu hususun ikimiz için de aleyhe kullanılamayacağını belirtmek istiyorum.

 “AİLEM EKONOMİK GÜÇLÜK YAŞIYOR”

Yaklaşık 1 yıldır tutuklu olarak cezaevinde bulunuyorum. Artık bu tutukluluk süresi tedbir olmaktan çıkıp cezanın infazı şekline dönüştüğü kanaatindeyim. Tutuklu olmam çocuklarımın, eşimin ciddi sıkıntılar yaşamasına neden olmaktadır. Ailemle ilgilenemiyorum. Kendileri ekonomik güçlükler yaşamaktalar. Aile büyüklerimizin desteğiyle hayatımızı idame ettiriyor olmak bana ve eşime çok ağır gelmektedir. Son olarak 1 yıldır tutuklu olmam, sabit ikamet sahibi oluşum ve delilerin toplanmış olması delilleri karartmamın mümkün olmaması nedeniyle öncelikle tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum.  

“FETHULAH GÜLEN NAZIM’IN HASRETİNİ GİDERDİ” PAYLAŞIMI

Facebook’ta paylaştığı “Fethulah Gülen Nazım’ın hasretini giderdi” diye bir paylaşım sanığa soruldu. Sedder Topaç, “Bu paylaşım 2014’te yapılmış görünüyor. Çok fazla sosyal medya kullanan biri değilim. Bu paylaşımı ne sebeple yaptım bilmiyorum”  dedi.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorum yapan siz olun!
     Yorum yazın
Sayfada yer alan yorumlar kişiye ait görüşlerdir. Yapılan yorumlardan sitemiz hiçbir şekilde sorumlu değildir.
Web Hosting - Domain
EN ÇOK OKUNANLAR
VİDEO HABERLER
İzzet Baysal Caddesi Güler 2 İşhanı Kat 1 No-41 BOLU   Tel: 0532 709 63 26
© 2011 Tüm hakkı saklıdır. İçerik ve görseller "Telif Hakları Kanunu" ile korunmaktadır.