| 11 Ekim 2016 |
Son dönemde Bolu’da kumpas çetesinin hedefi haline gelen Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz’ı zora sokabilmek için yürütülen kampanyaya Bolu Gazetesi editörü Caner Güngör tepki gösterdi. 17-25 Aralık’tan sonra FETÖ ile Bolu’da sadece Başkan Alaaddin Yılmaz’ın mücadele ettiğini söyleyen Güngör, başından geçen bir olayı da anlattı. Caner Güngör, “Bolu Belediye Başkanı Yılmaz, Adnan Daylan ve Altıntaş’ı masadan kovdu. Bu olaya ben ve o sırada restoranda bulunan 10’larca kişi şahittir” dedi.
Bolu’da kumpas çetesi olarak bilinen milletvekilleri, il başkanları, belediye başkanı ile ilgili sık sık dosya hazırlayarak oraya buraya göndererek kendine siyasi rant elde etmeye çalışan bu yapı son dönemde Başkan Yılmaz’ı zora sokabilmek için faaliyetlerine yeniden başladı. Başkan Yılmaz’ın neredeyse 10 yıl önce yaptığı açıklamalar sanki yeniymiş gibi çarptırılarak yeniden gündeme getirilmesi, fi tarihinde çekilmiş fotoğrafların servis edilmesi düzenlenen kumpasın boyutlarını gözler önüne sürüyor.
17-25 ARALIK’TAN SONRA EN CİDDİ MÜCADELEYİ BAŞKAN YAPTI
FETÖ’nün 17-25 Aralık tarihlerinde yaptıkları ile gerçek yüzünü ortaya koymasının ardından Bolu’da Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz bu örgüte ait okullara, dershanelere ve işyerlerine adeta savaş açtı. Başkan Yılmaz bu örgüte ait bir çok okulu mühürleyip tabelalarını söktü. İlimize gelen üniversite öğrencilerini FETÖ yurtlarından kurtarabilmek için Karaçayır’da bulunan düğün salonu ve eski tekel binasını hemen öğrenci yurduna dönüştürdü. Hatta eski cezaevinin yıkıldığı alana 2 -3 ay gibi kısa bir sürede yurt yaparak öğrencileri bu örgütün yurtlarından kurtarmaya çalıştı.
DAYLAN VE ALTINTAŞ’A NELER SÖYLEDİ?
Caner Güngör başından geçen bir olayı da anlatarak, “Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ile Karaçayır’da bulunan bir restorana öğle yemeğine gitmiştik. Şimdi FETÖ'den firari olan Adnan Daylan ile operasyonlarda tutuklanarak cezaevine gönderilen avukat Erol Altıntaş yanımıza gelip masaya oturdular. Başkan ile özel bir görüşme yapacaklarını söyleyince ben masadan kalkmak istedim. Fakat başkan benim kalkmama müsaade etmedi. Bu ikili başkan Yılmaz’a özellikle okullara ve dershanelere uyguladığı baskıya son vermesini istediler. Bunun üzerine başkan kendilerine sert bir şekilde bu yapının bundan sonra Bolu’da yaşayamayacağını, bu yapının niyetinin son derece bozuk olduğunu ve iyi niyetli insanları kandırdığını söyledi. Daylan ve Altıntaş cevap vermeye kalkınca Başkan Yılmaz bu 2’liyi masadan kovdu. Bu olaya ben ve o sırada restoranda bulunan 10’larca kişi şahittir” dedi.
BAŞKANDAN BAŞKA KİM MÜCADELE ETTİ
Caner Güngör bir gazeteci olarak yaptığı değerlendirme, 17-25 Aralık ile 15 Temmuz tarihleri arasında bu örgüt ile sadece başkanın ciddi bir mücadele sergilediğini ifade ederek, “15 Temmuz’dan sonra herkes bu örgütle mücadeleye başladı. 17-25 Aralık ile 15 Temmuz arasında bunlarla gerçekten kim mücadele etti. Ben 17-25 Aralıktan sonra bile bu örgüte himmet parası veren siyasilerin olduğunu biliyorum. Sezarın hakkını sezara vermek lazım. Başkan Yılmaz 17-25 Aralık’tan sonra bunların üzerine giden tek isim olmuştur. Elinde ki yetkilerle okullarını, dersanelerini mühürlemiştir. Bir gecede bu örgüte ait olan kreşi kapatarak tabelasını sökmüştür. Üniversite öğrencilerini bunların yurtlarından kurtarmak için belediyeye ait binaları yurt yapmıştır. 10 sene önceki saçma sapan haberleri gündeme getirerek, fi tarihinde çekilmiş fotoğrafları servis ederek yapılan algı operasyonu çok aptalcadır” şeklinde konuştu.
