| 19 Ekim 2015 |
Türkiye’yi yasa boğan Dilay Gül cinayetinin ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. Katil zanlısı Uğur Aydemir’in ifadeleri kan dondurdu. Aydemir’in verdiği ifade şu şekilde..
“CEBİMDEKİ BIÇAĞI ÇIKARTTIM”
"Daha önceden kendisini tanımıyordum. 13 Ekim akşamı okul çıkışı 22.50 sıralarında Dilay önde ben arkasında okuldan çıktım. Dilay ATM'lerin yanma geldiği sırada yanına gittim ve Dilay'a 'Seni yurda bırakayım' dedim. Dilay da 'Tamam' dedi. Birlikte yürürken Dilay ile erkek arkadaşı telefon ile konuşuyorlardı. Ben onlar konuştuktan sonra Dilay'a arkadaşlık teklifi yaptım. Dilay teklifimi kabul etmedi. 'Erkek arkadaşım var' dedi. Tam okulun karşısına yolda yürürken, bir ara pantolonumun cebinde bulunan gri renkli orta boy düğmeli bıçağı elime aldım. Ben psikolojik rahatsızlığımdan dolayı birilerinin benimle uğraştığını düşündüğümden bıçağı elime almıştım. Buraya kadar olan şeyleri hatırlıyorum. Ancak ondan sonra yaptıklarımı hatırlamıyorum.
“GERİYE GELDİM”
Dilay yere yattıktan sonra 15-20 metre gidip geri geldiğimi hatırlıyorum. Lahmacun salonuna doğru yürüdüm, sola döndüm, kavşağa geldim. Oradan çimlerin içinden aşağı doğru indim. Çantayı, bıçağı ve montumu rasgele sallayıp attım.”
“TEDAVİ GÖRÜRSEM İYİLEŞEBİLİRİM”
“3 yıldır psikolojik tedavi görüyorum. Ara ara doktora gidiyorum. Abizol, cedrina, akineton isimli haplardan kullanıyorum. Yüzümdeki ve boynundaki tırnak ve yara izlerinin nasıl ve ne zaman olduğunu hatırlamıyorum. Dilay Gül'ün öldürdüğümü kabul ediyorum. Pişmanım, psikolojik tedavimi devam ettirmek istiyorum, tedavi görürsem iyileşebilirim."
BARODAN HUKUKİ DESTEK
Bolu Barosu Başkanı Ferit Atalay, Dilay'ın ailesine her türlü hukuki yardımı vermek için hazır olduklarını belirtti. Atalay, "Kadına karşı işlenen suçlar bütün koruma önlemleri ve ceza hükümlerine karşın olanca hızıyla sürüyor. 'Fakat', 'Ama' gibi sözcüklerin arkasına sığınarak bu cinayetlere gizli bir kabul ile yaklaşanlar ve kadını erkek egemen toplumun eşit olmayan bir bireyi gibi algılayanlar ve kadının yerini toplumda alt sıralara itenler bu cinayetin sorumlularıdır. Ülkemizde kadın erkek eşitliği halen yasal metinler üzerinde kalmıştır. Kadına karşı işlenen cinayetlerin özünde büyük eğitim noksanlığı ve ekonomik eşitsizlik ön plandadır. Bu çağdışı yaklaşımın önlenmesi uzun soluklu bir eğitimi ve kadının koşulsuz olarak toplumsal hayatta yer alma sı ile mümkündür" diye konuştu.
