15 Ekim 2015 |
Yıl 2013, aylardan Şubat...
Gece saatlerinde Atatürk Havalimanı'nda bekliyoruz. Yanımda Highway'in eski Genel Müdürü Hasan Umur, o zamanki Otel Müdürü Emir Coşkun, bir de meslektaşım Semir Başer.
Uzun bekleyişten sonra ellerinde bavullarla, kupalarla bayan sporcular çıkış kapısından içeri girdi. Bir anda 'Şampiyon' sesleri yükseldi. Havalimanı'ndakiler şaşırdı. O sırada ben kamerayı kayda aldım, Semih ağabey de flaşı paylatınca alkışlar koptu. Haliyle neyi alkışladığını bilmeyenler yanımıza yanaştı;
- Hayırdır kim bunlar?
-Bolu Hokey Takımı, Portekiz'den geliyorlar. Şampiyon oldular...
Bu sefer daha fazla alkışlamaya başladılar.
Velhasıl kelam, güle oynaya Bolu'ya geldik. O gece sabaha kadar görüntüleri büyük zevkle montajladım. Fotoğrafları seçtim ve sabaha karşı ajansa geçtim. Hayatımda en mutlu olduğum ve zevk aldığım haberlerden biriydi. Bütün kanallar da haberi görüntülü yayınlayınca emeklerimizin boşa gitmediğini görerek bir kez daha sevindim.
Ertesi sabah kahvaltı düzenlediler. Bolu'nun protokolü şampiyonluk haberini alınca Highway'e koştu. Öyle coşkulu kutlama vardı ki kimi arasanız oradaydı. Eline mikrofonu alan coştukça coştu, "Kızlarımıza şöyle destek vereceğiz", "Böyle işler yapacağız" diye şovlarını yapıp gittiler. Gidiş o gidiş...
Bir daha kimse ne o kızlarımızın ne de hokey takımlarımızın yanına uğramadı. Şampiyonluk gelince saha yapılacak dediler. Gittiler Belediyespor'un eski futbol sahasının olduğu alanı tahsis ettiler. Ankara'dan jeoloji mühendisleri geldi.
- ‘Yerin 15-20 metre altında çöplük var. Saha yaparsak ilerde çöker’ dediler, iş yattı.
Tabii saha işi yatınca organizasyon da yattı. Avrupa Şampiyonası Bolu'ya verilecekti. Saha yok diye başka yere verdiler. En az 8 takım gelecek, esnaf bayram edecekti. Türkiye'de 4'ncü hokey sahası yapıldı. Aslında Bolu ilk sıradaydı. Ama sona kaldı. Onu da beceremediler.
Saha yapılsın diye dönemin Bakan Yardımcısı Metin Yılmaz epey uğraştı. Bakanlıktan parça parça 3 milyonluk ödenek geldi. Bir yılı geçti. Sanırım o para hala daha Gençlik Spor'un kasasında bekliyor. Neyi bekliyor o da meçhul!
Dünün şampiyonlarının şimdi antrenman sahaları bile yok. Liselerin, ortaokulların spor salonlarında çalışıyorlar. Tek destekçileri Highway, onlar da geçen yıl tek başlarına 300 bin lirayı aşkın gideri kendileri karşıladılar. Sahip çıkıp takımı da aldılar. Haliyle bu sene de 500 Bin lira ya da daha fazla bütçe ayırmak zorunda kalacaklar.
'Amma da övdün arkadaş, nedir bunların başarısı’ diyenleriniz olacak.
Kızlarda 2 Avrupa Şampiyonluğu, 1 Avrupa ikinciliği, 3 Türkiye Süper Lig Şampiyonluğu, 3'de ikincilikleri var. Erkeklerde bir Avrupa Şampiyonluğu, 2 Türkiye Lig Şampiyonluğu, 4 tane de Süper Lig ikincilikleri var.
Üstelik 42 milli sporcuları var ki bunlar Bolu'daki tüm spor branşlarındaki milli oyuncu sayısından fazladır. 6'sı öğretmen bile oldu. Hatta önümüzdeki Ocak ayında İskoçya ve Slovenya'ya şampiyonaya gidiyorlar. Belki de yeni kupalar getirecekler.
Demem o ki;
Spor futbol, basketbol ve voleyboldan ibaret değildir.
Siyaset, vekil olup meclise girmek, seçim öncesi kapı kapı gezip oy istemek değildir.
Ekonomi, sadece gelir-gider hesabı tutmak, paran kadar konuşmak değildir.
Makamlarda oturuyorsanız, sporu temsil ediyorsanız, memlekete faydalı olacaksanız çocuklarınıza sahip çıkacaksınız. Kupa gelince boy göstermeye koşmayacaksınız. Yıllarca sakat oyunculara verdiğiniz milyarları şampiyonlara vereceksiniz ki aldığınız kupaların hakkını göreceksiniz.
Yoksa 'biz kim, spor kim'..