| 14 Ekim 2015 |
Vali Baruş, konuyla ilgili yazılı açıklamasında şunları belirtti;
İftira niteliğinde beyanlar
“Bolu Milletvekili Sayın Tanju Özcan, 13 Ekim 2015 tarihinde düzenlediği basın toplantısında; tarafımdan Bolu Asliye Hukuk Mahkemesi’nde manevi tazminat talebiyle açılan dava ve Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusuna atıfta bulunarak; ‘Mensubu olduğu siyasi partinin 19 Mayıs ve 30 Ağustos 2015 tarihlerinde düzenlemiş olduğu fener alayı ile yürüyüşleri Vali olarak engellediğim, PKK terör örgütünün telin edilmesini engellemeye çalıştığım, 30 Ağustos'taki etkinliği iptal etmeleri için 2-3 gün boyunca sivil memurlar aracılığıyla telkinlerde bulunduğum, terör örgütünü telin ettikleri için bir yerlerden aldığım talimatla böyle bir davayı açtığım’ yönünde ifadelerde bulunmuştur. Söz konusu ifadeler tamamen gerçek dışı, hiçbir isnadı olmayan, kamuoyunu aleyhime yönlendirmeye ve Valilik Makamını yıpratmaya yönelik iftira niteliğindeki beyanlardır”
Tüm yürüyüş ve gösterilerin özgürce ve güvenli yapılması için gerekli talimatlar verildi
“Bolu'da yaşayan her vatandaşımız gibi, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları önceden izin almadan, yasal çerçeve içerisinde, Valilik tarafından önceden belirlenen güzergâhlarda toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir. Valilik görevine başladığım günden bugüne kadar, İlimizde yapılan gösteri ve yürüyüşlerin özgürce ve güvenli bir ortamda gerçekleştirilmesi için her türlü tedbirin alınması yönünde İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı'na tarafımdan gerekli talimatlar verilmiştir.İlin Valisi olarak; değişik zamanlarda ve Milli Bayramlarda vatandaşlarımız, siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları tarafından, yasal düzenlemeler çerçevesinde düzenlenen gösteri ve yürüyüşlerin engellenmesi, hele ki terör örgütünün telin edilmesine yönelik gösterilere engel olunması yönünde güvenlik görevlilerine ve diğer kurumlara talimat verilmesi söz konusu bile olamaz”
Şahsına açtığım bir dava
Tarafımdan açılan dava, Sayın Tanju Özcan'ın 30 Ağustos 2015 tarihinde düzenlenen yürüyüş sonrasında yaptığı konuşmada sarf ettiği ve şahsımı hedef alan ‘Bir siyasi partinin mensubu ve emperyalist güçlerin işbirlikçisi olduğum, düzenlenen mitingi engellemeye çalıştığım, eli kanlı terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık ettiğim’ şeklindeki haksız, mesnetsiz ve Valilik Makamını küçük düşürücü iftira, hakaret ve ithamları nedeniyle kendisinin şahsına karşı açılan bir davadır. Bu davanın açılmasına akla hayale gelmeyecek manalar yüklemeye çalışmak, davanın haklılığını gölgelemeye yönelik beyhude bir çabadır. Şahsıma karşı kullanılan ve eleştiri sınırlarını aşan bu ifadelerin suç oluşturup oluşturmadığını ve iftira niteliği taşıyıp taşımadığını yargı makamlarının ve kamuoyunun takdirine sunuyorum.”
