| 1 Mayıs 2015 |
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, “Biz yıllarca bir örgütle birlikte çalışmışız. Maalesef ve hakikaten bugün aklımızı donduran bir faaliyetle iç içeler” dedi.
Uluslararası Vuslat Derneği tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Vuslat Platformu’ toplantısı Abant Tabiat Parkı’nda bulunan Abant Place’de başladı. Toplantıya TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Bolu Valisi Aydın Baruş, Düzce Valisi Ali Fidan, Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş, Türk Siyasetçi ve Akademisyen Prof. Dr. Merve Kavakçı ve çok sayıda platform üyesi katıldı.
“YOLUNUZ YANLIŞ”
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, yıllarca bir örgütle çalıştıklarını ve gerçeği sonradan öğrendiklerini ifade ederek, “Biz iyi niyetle yaptık, günahıyla sevabıyla. Biz buradayız ama asıl olan niyettir. Bir örgütle çalışmışız maalesef ve hakikaten bugün aklımızı donduran bir faaliyetle iç içeler. Bu bizi derinden üzüyor. Sene 1997, Çevik Bir söz sahibi. Hükümete dayatılmış malum maddeler imam hatip okulları ve başörtü aklınıza ne geliyorsa, her tarafta bir yasak. ‘10 milyon insanı öldürsek ne olur’ diyen bir tablo var ülkede. Biz o şartlarda burada toplandık. Biz buraya geldiğim zaman, Çevik Bir Bolu’ya gelmiş, Düzce’ye yaklaşmış, şimdi geliyor diye birbirimizle şakalaşıyorduk. Burada kıyamet kopuyordu. O platformdan o günün şartlarında çok güzel şeylerde çıktı. Gündem alması en zor konuları biz burada gündem aldık masaya yatırdık. Burada kimlerle uğraştık. Ama inşallah o ekip içinde de iyi niyetli olan arkadaşlarımızı bir kez daha uyarıyoruz. Yanlış yol. Said Nursi hazretleri gibi büyük bir zatın adını kirletmeyin. Yolunuz yanlış. Vakitli bir şekilde bu gidişin doğru olmadığını görün, ortada bir örgüt var örgüt. Başı nerde öbür tarafı nerde ben onu çok bilemem ama bu devletin arşivlerinde bunlar mutlaka olacak” dedi.
“KIYMETİNİ BİLMEZSEK ALLAH ELİMİZDEN ALIR”
Burhan Kuzu sözlerine şöyle devam etti:
“28 Şubat sürecinde büyük sıkıntılar çektik. Benim 12 sene profesörlüğüm verilmedi, 10 sene derse sokulmadım. Neydi benim günahım. Recep Tayyip Erdoğan’a yapılan zulme karşı çık, televizyonlarda başörtüyü savun, imam hatiplerde yapılan zulme yetti gari de, sen misin bunları söyleyen. Suçumuz günahımız bu. Hepimizin ona göre çektiği farklı farklı çileler var. Bu söylediğimiz cemaatte o güne göre çok çileler çekerek geldi. 163. maddeden hapise girenler oldu. Hepimiz onları zamanı geldi savunduk. Ama öyle zamanlar geldi ki şu gün bana sorarsanız Menderes, Özal’ı bir kenara koyarak söylüyorum, gelmiş geçmiş, Cumhuriyet döneminin en makul, en meşru, en olması gereken bir yönetim var başımızda. Bunun kıymetini bilmezsek Allah elimizden alır.”
