| 10 Ekim 2014 |
Büyük Birlik Partisi (BBP) İl Başkanı Mahmut Alan, parti binasında düzenlediği basın toplantısında son günlerde yaşanan olaylarla ilgili açıklamalarda bulundu. Alan; “Biz kardeşiz dedikçe bize vuruyorlarsa biz böyle kalleş kardeşliği istemiyoruz. Böyle kalleş kardeşlik olmaz. Hem bu vatanın ekmeğini yiyeceksin hem bu vatana devlete güveneceksin ondan sonra askere kurşun sıkacaksın. Sıkışınca da bizi IŞİD’den kurtar diyeceksin.” diye konuştu.
“İlk başta son günlerde yaşanan olaylarda vefat eden en son dün akşam bir komiserimiz vefat etti. Askerimize, polisimize, vatandaşımıza buradan Allah rahmet eylesin diyoruz. Yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Çok üzücü olaylar. Olaylara baktığımızda bizim dikkatimizi çeken bazı noktalar var. Bu noktaların en başında gelen Kobani diye adlandırdıkları Aynel Arap bölgesinde PKK grupları zaten uzun zamandan beri vardı. Yalnız şimdi IŞİD ile çatışmaya girince maalesef AB ve ABD nedense hareketlendi. Sanki PKK bir terör örgütü değil sadece IŞİD terör örgütü diye bakılıyor. Çok yanlış BBP olarak bize göre Devletine, milletine bayrağına karşı silahlı saldırı yapan herkes teröristtir. IŞİD, PYD, PKK bize göre hepsi terörist gruptur.”
“TEK BİR ÇARE KALDI ARTIK BİZ ÜLKEYİ TERK EDELİM ONLAR YERLEŞSİN”
“Devletin buradaki tutumunu da eleştirmek istiyorum. Herkes sağduyu çağrısı yapıyor. Bu güzel ama bir de olaya millet ve halk açısından bakmak lazım. Söylemekten dilimizde tüy biti Kürtler bizim kardeşimiz. Bunu daha nasıl belli edelim. Tek bir çare kaldı artık biz ülkeyi terk edelim onlar yerleşsin. Biz kardeşiz dedikçe bunlar bizim askerimizi, polisimizi vatandaşımızı şehit etmeye devam ediyor. Anlaşılmaz bir tutum. Çok belli zaten dış devletlerinde bunda rolü olduğu aşikâr.”
“ÖĞÜTLERDEN DE BIKTIK”
“Burada devleti de eleştirmek istiyorum Öğütlerden de bıktık. Karşı tarafta 300-500 kişilik bir grup taş ve havai fişek atıyor. Yakıp yıkıyor. Ama polisimiz devamlı sulama ile meşgul. 500 metrelik sokağa sahip çıkamıyor muyuz? Orada Türk olan bir insan bırakın yakıp yıkmayı 15 kişi bir araya gelse hemen tutuklanıyor. Böyle bir şey olmaz. Artık bu bizim canımıza tak etti. Bu Türk milletine sağduyu çağrısını bıraksınlar da Kürt milletine yeter artık desinler.”
“BİZ BÖYLE KALLEŞ KARDEŞLİĞİ İSTEMİYORUZ”
“NEREYE KADAR SABIR ANLAMADIK Kİ NASIL BİR SABIR GÖSTERECEĞİZ”
“Sabır da bir yere kadar. Sabırlıyız ama artık bu ülkeyi terk edip gideceğiz. Vatandaş evinde, adamın evini yak, iş yerini yak, arabasını yak, karısını çocuğunu döv, askeri şehit et. Nereye kadar sabır anlamadık ki nasıl bir sabır göstereceğiz. Biz istiyoruz ki bu adaleti devlet sağlasın bizim taraf olduğumuz nokta bu. Devlet bunu sağlamakla yükümlü. Bu adaleti sağlama işini millete bırakmasınlar Biz ayaklanma çıkmasını iç savaş çıkmasını istemiyoruz. Biz kardeşiz dedikçe bize vuruyorlarsa biz böyle kalleş kardeşliği istemiyoruz. Böyle kalleş kardeşlik olmaz. Hem bu vatanın ekmeğini yiyeceksin hem bu vatana devlete güveneceksin ondan sonra askere kurşun sıkacaksın. Sıkışınca da bizi IŞİD’den kurtar diyeceksin. Sinirden konuşamıyoruz üç gündür uyku uyuyamıyoruz. Bizim ilimizde şu anda herhangi bir olay yok ama vatan toprağının her karışı bizim toprağımız. Bu kadar üzerimize gelmesinler.”
“BÖYLE ÇÖZÜM SÜRECİ OLMAZ”
“Çözüm süreci de hezimete uğramıştır. Bunu görüyoruz. Böyle çözüm süreci olmaz. Silahlı mücadele yapan bir adamı sen masaya oturtamazsın. Silahlı mücadele yapmış adamı karşına oturtursan sonucu bu olur. Suça karışmamış, yeni çıkmış bir insanla çözüm süreci konuşulabilir. Artı ben burada savcıları da göreve çağırıyorum. HDP’nin Genel Başkanı dahil bütün milletvekilleri bu olayı provoke etmiştir. Sokağa dökülün diye. Ondan sonra da kıvırıyorlar şimdi. Biz öyle demedik de demokratik halk için bunu söyledik diye. Siz hangi demokratik halk için bu ülkede sokaklara çıktınız. Resmen yıkın, yakın diyorsun. Arkasından da biz böyle demedik diyorsun. Ben savcıları da göreve çağırıyorum. Onların bu mecliste yeri yok. Teröristi savunan bir siyasi hareket olabilir mi. Bunların siyasetçileri sokağa dökülün diyor. Yandaşları yakıp yıkıyor. Türk halkı sabırlı olsun. Tamam sabırlı olalım da bir yere kadar. Devlet bu adaleti sağlamakla yükümlü ise bunu yapsın. Millete bırakmasın.”
“YAZIKLAR OLSUN ONLARA”
“Biz az önce söylediğim gibi devlet gereğini yapsın biz millet olarak jandarmanın ve ya polisin görevini üstlenmekle yükümlü değiliz. Ama mesela ben bile duydum şimdi Üniversiteye okumak adı altında Bolu’yu karıştırmaya gelen kişilere rektör neden önlem almıyor. Orada bir sıkıntı olduğunda öğrenci arkadaşlar bir sürü uzaklaştırma ve disiplin cezası alıyor. Bu arkadaşlar neden almıyor. Nedir bu ikide bir kafalarına maske takıp çıkıyorlar. Buradan teröristlere destek oluyorlar. Yazıklar olsun onlara. Gelip burada bizim ekmeğimizi yiyorlar. Sabrımızı sınamasında biz üzerimize düşeni yaparız tepkimizi koyarız. Ama demokratik olarak. Resmi olarak her şeyi yaparız.”
